Untitled 2

Yazılarım

Sabri ARPAÇ

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİMLİ KDV ORANINA TABİ İŞLEMLERDE YILLIK KDV İADESİ

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİMLİ KDV ORANINA TABİ İŞLEMLERDE YILLIK KDV İADESİ


                                                                              YAKLAŞIM DERGİSİ 2003 EYLÜL

İNDİRİMLİ KDV ORANINA TABİ İŞLEMLERDE YILLIK KDV İADESİ

İNDİRİMLİ KDV ORANINA TABİ İŞLEMLERDE YILLIK KDV İADESİ

 


2003 / Eylül / Sayı: 129

 

I- GENEL AÇIKLAMA

3065 sayılı KDV Kanunu'nun 29. maddesinin 4369 sayılı Kanunla değişik 2. bendine göre, Kanun'un 28. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu'nca tespit edilecek sınırı aşan vergi Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre mükelleflere iade edilmektedir. Bu iadeye yıllık olarak yapılması nedeniyle “yıllık KDV iadesi”de denilmektedir.

Aşağıda, 2002 yılında yapılan indirimli orana tabi mal teslimi ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilip 2002 yılında indirilemeyen vergilerin ne şekilde iade olarak talep edilebileceği konusu incelenecektir.

II- 2002 YILINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLER NEDENİYLE 2003 YILINDA YAPILACAK KDV İADESİ

A- İNDİRİMLİ ORANA TABİ MAL VE HİZMETLER

3065 sayılı KDV Kanunu'nun 28. maddesine göre, mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanacak KDV oranları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmektedir.

Mal teslimleri ve hizmet ifalarına uygulanan KDV oranları en son 17.07.2002 tarih ve 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (1) ile belirlenmiştir. Sözü edilen Karar ile, Kararnameye ekli “I” sayılı listedeki mal ve hizmetlerin (bu malların perakende satışları farklı oranda) % 1, “II” sayılı listedeki mal ve hizmetlerin % 8, bu listeler haricinde kalan mal ve hizmetlerin ise % 18 oranında KDV'ye tabi olması öngörülmüştür.

Buna göre, yıllık KDV iadesi kapsamına Bakanlar Kurulu tarafından KDV oranı % 1 ve 8 olarak belirlenen mal ve hizmetler girmektedir (2).

 

B- BAKANLAR KURULU'NCA BELİRLENEN YILLIK İADE ALT SINIRI

21.01.2002 tarih ve 2002/3606 sayılı BKK ile (3), 2001 takvim yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’ nin 4 milyar TL'yi aşan kısmının iade edilmesi, 2002 ve izleyen takvim yılları için ise; bu sınırın, bir önceki yıldaki tutarın VUK hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanması, bu şekilde yapılacak hesaplamada 50 milyon TL ve daha düşük tutarların dikkate alınmaması, 50 milyon TL’den fazla olan tutarların ise 100 milyon TL'nin en yakın katına yükseltilmesi öngörülmüştür. 2002 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı ise % 59’dur.

Buna göre, 2002 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yapılacak yıllık iadeye ilişkin alt sınır [4 milyar TL + (4 milyar TL x % 59)] = 6 milyar 360 milyon TL olmakta, Karar gereği 60 milyon TL'lik küsürat yukarıya yuvarlandığında iade alt sınırı 6.400.000.000 TL olmaktadır (4).

Dolayısıyla, 2002 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilip indirilemeyen vergilerin tutarının 6.400.000.000 TL’den düşük olması halinde, bu vergilerin iadesi talep edilemeyecektir.

 

C- YILLIK İADE MİKTARININ HESABI USUL VE ESASLARI

Yıllık KDV iadesine ilişkin usul ve esaslar 74, 76 ve 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile belirlenmiştir.

1- İade Tutarının 2002 Yılı İtibarıyla Hesaplanacağı:

İade tutarı vergilendirme dönemleri esas alınarak takvim yılı itibariyle hesaplanacaktır. 2002 takvim yılında iade edilecek vergi, aynı yılın Ocak-Aralık arasındaki 12 aylık vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak tespit edilecektir.

2- İndirimli Orana Tabi İşlemlerin Vergiye Tabi Olan ve Olmayanlara Göre Ayrımının Yapılması Gerektiği:

İndirimli orana tabi işlemlerde tam veya kısmi istisna kapsamına girenler bu istisnaların uygulanmasına ilişkin genel esaslara tabi olacaktır. İndirimli orana tabi işlemler kısmi istisna kapsamına giriyorsa, işlemlerin bünyesine giren verginin indirim konusu yapılmaması, tam istisna kapsamına giren işlemlere ait yüklenilen vergilerin ise indirim konusu yapılması, indirimle telafi edilememesi halinde, o istisnanın uygulanmasına (örneğin, indirimli orana tabi malların ihraç edilmesi) i-lişkin usul ve esaslar çerçevesinde iade olarak talep edilmesi gerekmektedir. İndirimli orana tabi olup tam ve kısmi istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler yıllık iade hesabına dahil edilmeyecektir (5).

3- İade Edilecek Verginin Kapsamına Genel İmal ve İdare Giderlerinin de Dahil Olduğu:

İndirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergilerin hesabına, genel imal ve idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen vergilerde dahildir. 24 ve 36 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde yer alan açıklamalara uyulmak kaydıyla, indirimli orana tabi işlemlerde genel imal ve idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen vergilerden bu işlemlere isabet eden tutarlar, iade hesabına dahil edilecektir.

4- İade Tutarının Hesaplanması:

İade tutarının hesaplanmasına 2002 takvim yılının Ocak ayı itibariyle başlanılacaktır. Bu dönemde vergi dairesine verilmiş olan 1 no.lu KDV beyannamesinin “Sonraki Döneme Devreden KDV” ile ilgili 28. satırında bir rakam yoksa, bu dönem için iade doğmayacağından hiçbir hesaplama yapılmayacaktır. Bu satırda sonraki döneme devreden KDV beyan edilmiş olması halinde, Ocak döneminde indirimli orana tabi işlemlerin  bünyesine giren vergiler ile indirimli orana tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergi, defter ve belgeler esas alınarak mükellefler tarafından hesaplanacaktır. Bu şekilde hesaplanan indirimli orana tabi işlemlere ait yüklenilen KDV tutarı, bu işlemlerden tahsil edilen KDV’ den az ise bu dönem için iade edilecek KDV çıkmayacaktır. İndirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen KDV’nin bu işlemler nedeniyle hesaplanan KDV’den büyük olması halinde, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen vergiden hesaplanan vergi çıkarılarak indirilemeyen vergi tutarı tespit edilecektir. Bu tutar, Ocak 2002 beyannamesinin 28. satırındaki tutar ile karşılaştırılacak, küçük olan rakam bu döneme ait iade rakamı olarak hesaplanacaktır.

Şubat 2002 dönemi hesaplamasına da bu döneme ait beyannamede sonraki döneme devreden KDV olup olmadığına bakılarak başlanacaktır. Şubat 2002 dönemi beyannamesinde sonraki döneme devreden vergi beyan edilmemişse, bu ay için iade ile ilgili hesaplama yapılmayacağı gibi, Ocak 2002 dönemi için hesaplanan bir tutar varsa o da iade hesabına dahil edilmeyecektir. Şubat 2002 döneminde sonraki döneme devreden vergi beyan edilmişse, bu dönemde varsa indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergiler ve bu işlemlerle ilgili hesaplanan KDV’nin farkı hesaplanacak, bu fark Ocak ayına ait iade edilebilir vergi tutarı ile toplanacak, bulunan tutar Şubat ayında sonraki döneme devreden KDV tutarı ile karşılaştırılacak ve küçük olan rakam ilk iki ay için iade edilecek vergi miktarı olarak dikkate alınacaktır.

Şubat 2002 döneminde indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergi, hesaplanan vergiden küçükse indirilemeyen vergi olmayacaktır.

Bu durumda Ocak 2002 dönemine ait iade rakamı Şubat 2002 dönemi beyannamesinin 28. satırındaki rakamla karşılaştırılacak, küçük olan rakam Şubat 2002 dönemi iade rakamı olacaktır.

Bu hesaplamaya 2002 yılı Aralık dönemine kadar aynen devam edilecektir. Yani hesaplama yapılacak ayda sonraki döneme devreden KDV beyan edilmemişse hiç hesaplama yapılmayacak ve önceki aylardan gelen iade rakamı da sıfırlanmış olacaktır.

Aralık 2002 dönemine kadar her ay sonraki döneme devreden KDV beyan edilmişse, Aralık 2002 dönemindeki indirimli orana tabi işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV, bu işlemlerle ilgili yüklenilen KDV’den indirilecek, varsa Kasım 2002 dönemi iade tutarıyla toplanacak ve bu toplam ile Aralık 2002 dönemi beyannamesinin 28. satırındaki rakam karşılaştırılacaktır. Küçük olan rakam 2002 yılı iade tutarı olarak ortaya çıkacaktır.

5- İadenin Talep Edilebileceği Azami Süre:

85 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerde bulunan mükelleflerin, 74 ve 76 Seri No.lu Tebliğlerdeki açıklamalara uygun olarak hesaplanan ve ilgili yıl için geçerli alt sınırı (2002 yılı için 6.4 milyar TL) aşan iade tutarlarını, izleyen yılın Kasım dönemine kadar (bu dönem dahil) verilecek 1 no.lu KDV beyannamelerinin herhangi birisinde, sonraki döneme devreden vergi tutarından çıkarmak suretiyle iadesini talep edebilecekleri açıklanmıştır. Dolayısıyla, 2002 yılı içindeki indirimli orana tabi işlemlerden doğan iadeler, Ocak 2003 döneminden başlamak üzere Kasım 2003 dönemi beyannamesine kadar (bu dönem dahil) herhangi bir dönemde verilecek KDV beyannamesinde sonraki döneme devreden vergi tutarından çıkarılmak suretiyle iade olarak talep edilebilecektir.

Ancak 2002 yılı için hesaplanan iade tutarı ile iadenin talep edileceği döneme kadar verilen KDV beyannamelerinin 28. satırları tutarlarının da karşılaştırılması gerekmektedir. 2003 yılının Ocak döneminden iadenin talep edildiği döneme kadar herhangi bir dönemde ödenecek KDV beyan edilmişse, iade tutarı indirimle giderilmiş olduğundan iade edilecek KDV kalmayacaktır. İadenin talep edildiği döneme kadar hiç ödenecek KDV olmayıp, hep sonraki döneme devreden vergi bulunmasına rağmen, herhangi bir dönemde 2002 yılı iade tutarından daha düşük bir tutarda sonraki döneme devreden KDV beyan edilmişse, iade tutarı en fazla bu rakam olarak ortaya çıkacaktır.

2003 takvim yılının ayları 2002 yılına ait iade hesabına dahil edilmeyecektir. Ancak, iadenin yapılabilmesi için iade tutarının 6.4 milyar TL’den az olmaması gerekir. İade 2003 yılının hangi ayında alınacaksa (Ocak-Kasım) o ay beyannamesinde devreden vergi tutarından çıkarılacaktır.

Tebliğde yapılan açıklamalara göre, 2002 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı 6.4 milyar TL'yi aşan KDV iade tutarı, 2003 yılı Ocak-Kasım ayları beyannameleri ile iade olarak talep edilmemesi halinde, bir daha iade olarak talep edilemeyecektir. İadenin 2004 yılında verilecek düzeltme beyannameleri ile talep edilmesi de söz konusu olamayacaktır.

 

D- İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE NAKTEN VEYA MAHSUBEN İADE

2002 yılına ait indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yukarıdaki şekilde hesaplanan iade edilecek vergi tutarı, mükellefin talebi üzerine 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde aşağıdaki usul ve esaslara göre yerine getirilecektir.

1- Mahsuben İade

İade alacağı hak sahibi mükellefin kendisinin, ortaklarının veya mal ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, SSK prim borçlarına (sigorta primi, işsizlik sigortası primi, eğitime katkı payı, özel işlem vergisi, idari para cezası, tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı, konut edindirme yardımı ve benzerleri ile ferilerine) mahsubu talepleri miktarına bakılmaksızın inceleme raporu, teminat veya YMM raporu aranılmadan yerine getirilecektir.

İade alacağı öncelikle mükellefin ithalde alınanlar dışındaki vergi borçlarına mahsup edilecektir. Artan bir miktar olursa, mükellefin isteğine bağlı olarak; kendisinin, ortaklarının veya mal ya da hizmet satın aldığı mükelleflerin ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SSK prim borçlarına mahsup edilecektir.

Mahsup talebinin geçerlilik kazanabilmesi için talebin bir dilekçe ile yapılması şarttır. İade alacağının sonraki dönemlerde muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubunun da talep edilmesi mümkündür. Ancak bu borçlar muaccel hale geldikçe mahsup talebinin, muaccel hale gelen her borç için ayrı dilekçe verilmek suretiyle yenilenmesi gerekir.

Mahsup dilekçesi ve iade için aranan belgelerin katma değer vergisi beyannamesi ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmiş olması kaydıyla, vergi dairelerince yapılan işlemler sırasında meydana gelen gecikme nedeniyle zamanında mahsubu yapılamayan vergiler için gecikme zammı uygulanmayacaktır. Belgelerin beyanname verildikten sonra tamamlanması halinde, belgelerin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla işlem yapılacaktır.

Ancak KDV iadesi için mahsup talep dilekçesi dışında gerekli diğer belgelerin ibraz edilmiş olması halinde, aksine talepte bulunuluncaya kadar, mükellefin kendi vergi borçları için mahsup talebinde bulunduğu kabul edilecektir. İadeye hak kazanılan tutarla sınırlı olmak üzere, mükellefin belgelerini ibraz ettiği tarih itibarıyla vadesi geçmiş vergi borçlarına bu tarihten sonra gecikme zammı uygulanmayacak, bu tarihten sonra muaccel olacak vergi borçları için ise gecikme zammı hesaplanmayacaktır.

Mahsup talebi, katma değer vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile yapılmayacaktır.

Kollektif şirketler ve adi ortaklıklarda iade alacaklarının ortakların vergi borçlarına mahsubu ile ilgili dilekçeye, diğer ortakların mahsup yapılmasına izin verdiğini gösteren noter tasdikli belgeler de eklenecektir.

Sermaye şirketleri ve kooperatiflerde ise mahsup dilekçesi tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerce kaşe tatbik edilmek suretiyle imzalanacak ve mahsubu talep edilen verginin borçlusu durumundaki ortak veya ortakların, adı, soyadı, unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi, vergi kimlik numarası, vergi borcunun türü, dönemi ve tutarını ihtiva eden bir liste ile ortakların da bu mahsubu talep ettiklerini belirten yazıları dilekçeye eklenecektir.

İade alacağının SSK prim borçlarına mahsubuna ilişkin dilekçede; katma değer vergisi iadesinin doğduğu dönem, mahsubu istenilen tutar, mahsubu istenilen primin borçlusu durumundaki kişi ve kuruluşların adı, soyadı, unvanı, adresi, vergi dairesi, vergi kimlik numarası, prim borcunun ait olduğu SSK şubesi ve prim borcu tutarları belirtilecektir.

Nakden veya mahsuben iade taleplerinde dilekçenin yanı sıra aşağıdaki belgelerin de vergi dairesine ibrazı şarttır:

- İlgili yıldaki alış ve satış faturaları listesi,

- Yıllık iade tutarının hesaplanmasına ilişkin tablo.

2- Nakit İade

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iadelerde, incelemesiz ve teminatsız iade limiti 2 milyar TL'dir.

Nakden talep edilecek iade tutarının 2 milyar TL’yi aşmaması halinde talep, teminat ve inceleme raporu aranılmaksızın yerine getirilecektir.

İade talebinin 2 milyar TL’yi aşması halinde, aşan kısım için teminat gösterilerek iade alınabilecektir.

Nakden iadenin YMM Tasdik Raporu ile alınması da mümkün bulunmaktadır. İade talep eden mükellefin YMM ile süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunması halinde, iade talebi miktarına bakılmaksızın YMM Tasdik Raporu ile yerine getirilecektir. YMM’lerle süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunmayan mükellefler indirimli orana tabi işlemlerinden doğan ve 293 milyar TL’yi aşmayan iadelerini YMM Tasdik Raporu sonucuna göre alabileceklerdir.

 

E- ÖZELLİK TAŞIYAN DURUMLAR

1- 2002 Yılı İçinde İşi Bırakan Mükelleflerde Yıllık KDV iadesi

İndirimli orana tabi mal ve hizmetlerin imal, alım ve satımı ile uğraşan mükelleflerin yıl içerisinde veya ilgili yıl sonunda işi bırakmaları halinde KDV Kanunu’nun 29/2. maddesinde düzenlenen yıllık iade uygulamasından faydalanıp faydalanamayacakları uygulamada tereddüt yaratan konulardan birisidir.

KDV Kanunu’nun 4369 sayılı Kanunla değişik 29/2. maddesi ile, 01.01.1999 tarihinden itibaren indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olup yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek sınırı aşan verginin mükelleflere iadesi imkanı getirilmiştir.

Kişisel görüşümüze göre, indirimli orana tabi işlemleri yapan mükelleflerin yıl içerisinde teslimi yapılan veya ifa edilen indirimli orana tabi mal ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenip yıl içerisinde indiremedikleri ve tutarı o yıl için Bakanlar Kurulu’nca belirlenen asgari iade limitini aşan vergilerin iadesini talep etmeleri mümkündür. Bu şekilde bir uygulama Kanun’un 29/2. maddesinin düzenlenme gerekçesine de uygun olacaktır. İşi bırakan mükelleflerin bir diğer seçimlik hakları ise, yüklendikleri ancak işi bırakma nedeniyle bir daha indiremeyecekleri KDV’yi, Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alabilmeleridir (6).

2- Kanun Yapı Kooperatiflerine Yapılan inşaat Taahhüt İşlerinde Yıllık KDV İadesi

Bilindiği üzere, KDV Kanunu’nun 28. maddesine istinaden çıkarılan 17.07.2002 tarih ve 2002/4480 sayılı BKK’na ekli (I) sayılı listenin 12. sırasına göre, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat tahhüt işleri % 1 oranında KDV’ye tabi bulunmaktadır. Aynı Kanun’un geçici 15. maddesinde ise, 29.07.1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak yapılan inşaat taahhüt işlerinin KDV’den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kanun’un geçici 15. maddesi kapsamına girmeyen inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan ve % 1 KDV oranına tabi bulunan inşaat taahhüt işleri nedeniyle yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen KDV’lerde, Kanun’un 29/2. maddesine göre iade olarak talep edilebilecektir.İade uygulamasında esas olan, yıl içerisinde teslim veya hizmetin gerçekleştirilerek, faturasının düzenlenmesi ve KDV’sinin beyan edilmesidir. İade talebinde bulunulabilmesi için, kooperatiflere yapılan inşaat taahhüt işinin tamamlanması veya geçici ya da kesin kabulünün yapılması veyahut işin fiilen bırakılması zorunluluğu yoktur. Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin birden fazla yıla sirayet etmesi halinde, ilgili yıllarda gerçekleştirilen ve faturası düzenlenerek KDV’si beyan edilen inşaat taahhüt işleri nedeniyle yüklenilip indirilemeyen KDV’ler sadece ilgili yıllarda iade olarak talep edilebilecektir.

(1)         30.07.2002 tarih ve 24831 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         İndirimli oranda KDV'ye tabi mal ve hizmetlerin listesi için bkz. Topluca Türk Vergi Kanunları, Yaklaşım Yayınları, Cilt: 2, s. 96/13 vd.

(3)         08.02.2002 tarih ve 24665 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(4)         Sezgin ÖZCAN, "Yıllık KDV İadesinde Sınır 6.4 milyar", Sabah, 19.02.2003, s. 8

(5)         Abdullah TOLU, “2002 Yılında Gerçekleştirilen İndirimli Orana Tabi İşlemler Nedeniyle Yapılacak Yıllık KDV İadesi”, Yaklaşım, Sayı:124, Nisan 2003, s.260

(6)         Arif ŞİMŞEK - Abdullah TOLU, KDV’de İndirim, Yaklaşım Yayınlar, Ankara, Nisan 2002, s.200-201